Kişisel Verileri Koruma Kurumu’nda yapılan 8’inci e-Safe Kişisel verileri Koruma Zirvesi’nin bu yıl odaklandığı konu ”Kişisel Verilerin Korunmasında Yeni Hukuki ve Teknolojik Gelişmeler” oldu.
Zirvenin paneli KVKK Rehberlik, Araştırma ve Kurumsal İletişim Dairesi Başkanı Kumru Döne moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Panelde İstanbul Teknik Üniversitesi, İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Çiçek Ersoy, Kişisel Verileri Koruma Kurumu Uzmanı Mustafa Koray Altun, stanbul Bilgi Üniversitesi, Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Nilgün Başalp Yıldırım yer aldı.
Kumru Döne, ”Kişisel verilerin korunması kanununun aslında hayatımızı nasıl etkilediği, 2016 yılından bu yana hayatımızda olan bu kanunda birtakım değişiklikler oldu. Çünkü bu kanun, esasen 95/46 EC sayılı direktifin birebir temel alınarak ülkemize uyarlanmasıydı. Ancak 2018 yılında GDPR’ın yürürlüğe girmesiyle birlikte birtakım değişikliklere ihtiyaç duyuldu ve biz de kanunumuzu GDPR’a uyumlu hale getirmek üzere bazı hedefler koyduk. Bu hedeflerden önemli birkaçını gerçekleştirmiş durumdayız. 2024 yılı itibarıyla, bunlardan 6’ncı, 9’uncu ve 18’inci maddelerde yapılan değişiklikler aslında birer reform niteliğinde.” dedi.
Dr. Çiçek Ersoy, standart sözleşme hükümlerinin veri koruma hukukunda ortaya çıkma gerekçesinden, asıl işlevlerinden ve kanunun 9’uncu maddesinde düzenlenen standart sözleşme mekanizmasının temel amacına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ersoy; ”Yurtdışına kişisel verilerin aktarılması mekanizması denildiğinde aslında öncü metinleri ortaya koyan yapısı dolayısıyla öncelikle Avrupa Birliği’ni değerlendirmek gerekir. Çünkü temel amaç nedir? Temel hak ve özgürlüklerin gerçekten korunmasını sağlamak, bir yandan ticaretin işlerliğini sağlamak. Ticaretin önünde farklı veri koruma standartları bulunan farklı ülkelerde ya da veri koruma hukukunun esamesinin dahi okunmadığı ülkelere veri transferi yapıldığında, aynı veri koruma standardının ilgili kişiye edilebilmesini sağlamak.” dedi.
Mustafa Koray Altun, genel olarak standart sözleşmelerden ve bu dokümanların hukuki niteliğinden, hazırlanma sürecine ilişkin bilgilerden bahsetti. Altun; ”Yakın zamanda 6698 sayılı kanunda bir değişiklik yapıldı ve bu değişiklikle aslında zaten ülkemizin politika planlarında kendine yer bulan kişisel verilerin korunması mevzuatının AB müktesebatıyla uyumlaştırılması sürecinde önemli bir adım atılmış oldu. Bu anlamda 6’ncı ve 9’uncu maddelerde değişiklik yapıldı; özellikle kişisel verinin işlenme şartları ve yurtdışına aktarım usul ve esasları hakkında. Söz konusu yapılan değişiklikten sonra, yine Temmuz ayında kişisel verilerin yurtdışına aktarılmasına ilişkin usul ve esaslar hakkında yönetmeliğimiz yürürlüğe girdi. Bununla birlikte, kanunda birer uygun güvence sağlama yöntemi olarak öngörülen standart sözleşme metinleri ve bağlayıcı şirket kurallarına ilişkin kılavuzlar, yardımcı kılavuzlar ve başvuru formları yayımlandı.” dedi.
Dr. Nilgün Başalp Yıldırım, Türkiye’de standart sözleşme mekanizmasının hayata geçirilmesinin veri aktarım süreçlerini nasıl etkilediğinden, kanunun 9’uncu maddesi kapsamında ilan edilecek standart sözleşmelerin pratiğinde karşılaşılan zorluklara yönelik değerlendirmelerde bulundu. Yıldırım; ”Daha önceki sistemde açık rızaya sıkışmış bir uygulama vardı. Her ne kadar 9’uncu maddede çok sayıda alternatif var gibi gözükmesine rağmen, uygulama açık rıza üzerinden yürüyordu. Yani ne yapıyorduk? Yurtdışına veri aktarımı yapmadan önce ilgili kişiden bir onay alınması söz konusu oluyordu. Belli durumlarda, özellikle insan kaynakları tarafında çalışanlardan bu onayın alınması daha kolayken, çok sayıda müşteri verisiyle iş yapan ticaret şirketleri açısından bu onayların, açık rızaların alınması pratikte oldukça zordu. Bu da kanun değişikliğindeki motivasyonlardan bir tanesiydi.” dedi.
VİDEO: 905
BAŞLIK: Standart Sözleşmeler ve Veri Koruma Hukuku– Panel Bölümü
ETKİNLİK: 8.e-Safe Kişisel Verileri Koruma Zirvesi
TARİH: 30 Nisan 2025, Çarşamba
YER: Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) Konferans Salonu – Ankara