e-Safe Zirveleri

Siber uzay var oldukça, siber güvenlikte var olacaktır. e-Safe Ulusal Güvenlik Etkinlikleri olarak, Siber Güvenlik ve Kişisel Verileri Koruma Sektörlerinin paydaşları olan; üreticiler, satıcılar, kamu, üniversite ve STK’ları bir araya getirerek sektörün sağlıklı gelişmesine katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Bu bağlamda e-Safe, yerel sorunlara odaklanmış bir Ulusal Güvenlik Etkinlikleri platformudur.

Uydu şifreleme türlerindeki ortak sorun: Sinyal bozulması


Uydu şifreleme türlerindeki ortak sorun: Sinyal bozulması

Teknolojik hususlara rağmen bir iletimi güvence altına almak için kullanılan özel şifreleme mekanizmasının, sadece 3 bağlantı türünden (downlink, uplink ve uydular arası) hangisinin kullanıldığına değil, aynı zamanda iletilen mesajın niteliğine ve amacına da bağlı olduğunu belirten HAVELSAN Siber Güvenlik Hizmetleri Grup Lideri Dr. Mert Özarar, “Tüm uydu şifreleme türlerinde ortak olan sorunlardan biri, hiç şüphesiz, sinyal bozulması ile ilgilidir” dedi.

“Uydu sinyalleri, tipik olarak, nispeten düşük güçlü iletimler kullanılarak uzun mesafeler üzerinden gönderilir ve karasal, hava, güneş ve kozmik radyasyon ve diğer birçok elektromanyetik gürültü gibi parazit oluşturabilecek formlar, sık sık bu konu ile ilgili bize zararlar vermektedir. Bu tür karışıklıklar bir uydu iletimini kaynağından hedefine taşıyan sinyalde hataların ve boşlukların ortaya çıkmasına neden olur. Seçilen şifreleme algoritmasına bağlı olarak bu durum şifrelenmiş uydu iletimleri için özellikle bir sorun olabilir” şeklinde konuşan Dr. Mert Özarar, bu sorunu çözmek için hataların alındıktan sonra tanımlanmasına ve uzlaştırılmasına izin vermek için şifrelenmiş mesaja bir sağlama toplamı veya kriptografik bir özet fonksiyonu eklenebileceğini ya da uygulanabileceğini söyledi.

Sinyal bozulma sorunundan başka ikinci bir problem daha olduğunu aktaran Özarar, “İki yönlü şifrelenmiş uydu iletişimi ile ilişkili olan bu problem; kimlik asıllamasıdır. Örneğin; çoğu modern uydu yerleşik işlevlerini kontrol eden sinyalleri almak ve bunlara yanıt vermek üzere tasarlanmıştır. Bu tür uydular yerden aldıkları kontrol sinyallerinin yetkili bir kaynaktan geldiğinden emin olmalıdır. Kontrol sinyallerine ek olarak diğer uydu yayın türlerinin göndericilerinin de genellikle kimlik doğrulamasının yapılması gerekir. Örneğin; çalışanlarından birinden uydu yayını alan bir haber alma teşkilatı, iletimin gerçek olduğunu tespit etmek zorundadır. Gönderenin kimliğini oluşturmak için mesajın alıcının bakış açısından mesajı yalnızca yasal bir gönderici kodlayabilecek bir şekilde şifrelenmesi gerekir. Elbette gönderici aynı zamanda mesajın aktarımı sırasında korunmasını sağlamak da istemektedir. Bu nedenle yalnızca yetkili bir alıcının mesajın alındıktan sonra kodunu çözebilmesini istemektedir. Bundan dolayı iletişimin her iki tarafı hedefine aktarılırken mesaja yeterli düzeyde koruma sağlamak, gönderenin gerçek kimliğinin belirlenmesinde ve kullanıcı şifreleme algoritmasını taahhüt etmesiyle bağlıdır” ifadelerini kullandı.

VİDEO: 468
BAŞLIK: Uydu Şifreleme Türlerindeki Ortak Sorun: Sinyal Bozulması
KONUŞMACI: Dr. Mert Özarar – HAVELSAN Siber Güvenlik Hizmetleri Grup Lideri
ETKİNLİK: 4. e-Safe Siber Güvenlik Zirvesi
TARİH: 24 Eylül 2020, Perşembe
YER: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu – Ankara